Serapool işçilerinin direnişi sürüyor: İnsanca yaşamak ve çalışmak için
Cam Keramik-İş Sendikasında örgütlenen SeraPool fabrikası işçileri 15-16 Haziran direnişinin 45. yılında yürüyüş düzenledi. Fabrikanın Kurtköy’deki deposu önünde toplanan işçiler, Kurtköy sanayi yolu üzerinden fabrika önüne yaptıkları yürüyüşte sık sık “İş ekmek özgürlük”, “SeraPool’e sendika girecek”, “İnsanca çalışmak istiyoruz” sloganlarını attı. Yol üzerindeki fabrikalarda çalışan işçilere seslenen SeraPool işçileri, dayanışma çağrısında bulundu. Kurtköy sanayi bölgesinde çalışan işçiler de eyleme büyük ilgi gösterdi.
200 işçinin çalıştığı fabrikada sendikalaşma nedeniyle bir işçi işten atılınca 4-12 vardiyası iş bıraktı, diğer 2 vardiyanın işçileri de kendilerini fabrikaya kapattı. Çalışma koşullarının ağırlığına isyan eden işçiler, sendikaları kabul edilene, çalışma koşulları değişene ve atılan arkadaşları geri alınana kadar işbaşı yapmayacaklarını söylüyor. Havuz malzemeleri üreten ve ağırlıklı kadın işçilerin çalıştığı fabrikada, özellikle kadın işçiler mücadelenin en önünde yer alıyor. 2-3 tonluk malzemeleri çeken kadın işçiler, erkek işçilerle aynı işi yapmalarına rağmen düşük ücret alıyor. Tuvalete gitmek, su içmek, hasta olmak, izin almak yasak.
KADIN İŞÇİ DAYANIŞMASI
DİSK/Gıda-İş’e üye oldukları için işten atılan Divan işçileri de SeraPool işçilerini ziyaret etti. Divan işçileri adına konuşan Sedef Erdal, “Bizler kötü çalışma koşullarını değiştirmek için sendikaya üye olduk. Fabrika önünde kurduğumuz direniş çadırıyla mücadelemizi sürdürüyoruz. SeraPool işçilerinin bu kararlı duruşu işçi sınıfının mücadelesini yükseltecektir” dedi.
SeraPool işçilerinden Ayşe Şelti de kötü çalışma koşularına dikkat çekti. “Ağır malzemeler taşıyoruz bel ağrısı fıtık iş kazaları gibi her gün çeşitli kazalar fabrikada yaşanıyor” diyen Şelti, 50 derece sıcaklıkta çalıştıklarını söyledi. Eşit işe eşit ücret istediklerini dile getiren Şelti, patronun işçileri insan yerine koymadığını, milyonlarca dolar kazanmasına rağmen işçilerin haklarına saygı göstermediğini belirtti.
Bir başka Kadın İşçi Emine Kaya da ağır koşullara karşın asgari ücret aldıklarını belirterek “Bu koşularda çalışacak gücümüz kalmadı ve sendikaya üye olduk” dedi.
Satı Uygurbaş da koşulların değişmesi için birlik olduklarını ve sendikalaştıklarını ifade ederek şöyle devam etti: “Fabrikadan çıkmama kararı aldık. Çocuklarımızın geleceği için bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
GÖRÜŞMELER BİR AN ÖNCE BAŞLAMALI
DİSK/ Cam Keramik-İş Sendikası Genel Merkez Yöneticisi Mehmet Turp, yıllardır ağır şartlarda çalıştırılan işçilerin Anayasal haklarını kullanarak sendikalarına üye olduğunu söyledi. Patronun işçilerin tercihine saygı duyması gerektiğini dile getiren Turp, “Patron bir an önce görüşmelere başlamalı ve iş barışını sağlamalı” dedi. Turp özellikle kadın işçilerin çalışma koşuları düzeltilmeden üretimin başlamasının imkansız olduğunu söyledi.
İşçilerden Cemal Duman şunları söyledi: “16 yılık işçiyim 1100 lira ücret alıyorum. Geçenlerde babam öldü ve cenaze için 11 gün izin verdiler ama ben 7 gününü kulandım. Patron 3 gün borçlu olduğumu söyleyerek mesailerimi kesti. Vardiya parası alamıyoruz, insanca muamele göremiyoruz. Hakaret, tehdit… İşçiye her türlü saldırıda bulunuyorlar. Bu yüzden sendikalı olarak işbaşı yapana kadar fabrikayı terk etmeyeceğiz.”
(Evrensel Gazetesi/ 15 Haziran 2015)