Patronlar 1300 TL asgari ücrete karşılık bedel istedi
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2016 yılı Ocak ayından itibaren geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu başkanlığında toplandı. Patron ve işçi temsilcilerinin bir araya geldiği komisyonun bu yılki ilk toplantısında konuşan Bakan Soylu, asgari ücretin 1300 TL olacağı yönündeki sözlerinin tüm yılı kapsayacağını söyledi.
Bakanın söylediğine göre altı ayda bir belirlenen asgari ücret 2016 yılı için bir kez belirlenecek ve temmuz ayında zam görmeyecek. Bununla yetinmeyen patronlar kıdem tazminatı yükümlülüklerinin kaldırılmasından asgari ücretin bir kısmının devlet tarafından karşılanmasına pek çok talepte bulundular. Talepleri karşılanmadan asgari ücretin 1300 TL olması halinde doğuracağı sonuçları şu şekilde sıralayarak, adeta aba altından sopa gösterdi:
“1300 TL olması halinde ortaya çıkacak domino etkisi ve zincirleme reaksiyon sonucu istihdam azalacak, artacak, ihracat gerileyecek, enflasyon yükselecek, kayıt dışı büyüyecek ve üretimin bir kısmı yurt dışına kayacaktır”.
BAKAN SOYLU: İŞ ALEMİNİ GÖZETECEĞİZ
AKP’nin seçim vaadi olan 1300 TL’lik asgari ücret, dün Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda masaya yatırıldı. Çalışma ve Sosyal Bakanlığı’nda yapılan toplantıda bir araya gelen patron, işçi ve hükümet temsilcileri konuya dair görüşlerini açıkladılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, asgari ücret vaatlerinin hala geçerli olduğunu ifade etti. Soylu, “İş alemimizin içinde durduğu durumu rasyonel şekilde gözetmeliyiz aynı şekilde işçiyi de gözetmeliyiz ama mali disipline de dikkat etmeliyiz” dedi.
Gazetecilerin Temmuz ayında asgari ücrete zam gelip gelmeyeceğini sorması üzerine Soylu, “1300 liralık söz, bütün yılı kapsayan bir taahhüttür. Değişim göstereceği yönünde bir endişeye gerek yok” yanıtını verdi.
3 İŞÇİDEN 2’Sİ ASGARİDE
İşçi heyeti adına konuşan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, geçen yıl yapılan komisyon toplantısını hatırlatarak, o dönem TÜİK’in bir işçinin yaşama maliyetini 1425 TL, kendilerinin de 1458 TL olarak hesapladıklarını söyledi. Ancak o komisyonda patron ve hükümet temsilcilerinin çok daha düşük bir asgari ücreti belirlediklerini kaydeden Irgat, asgari ücrete ilişkin kaygı ve taleplerini sıraladı.
Irgat, “Ücretli çalışanlar üzerinde ağır bir vergi yükü bulunmaktadır. Asgari ücretli bile Aralık 2015’te yüzde 20 oranında vergilendirilecek ve bu vergi artışından dolayı eline geçen net ücret azalacak. Asgari ücret net ödenmeli, ilerleyen aylarda asgari ücrette vergiden dolayı bir azalma olmamalıdır” dedi.
Irgat, yine devletin resmi verilerine göre işçilerin yaklaşık üçte birinin kazancının asgari ücret seviyesinde olduğunu ifade etti. Hatta asgari ücretin biraz üstünde gelir elde edenlerle birlikte, neredeyse her 3 işçiden 2’sinin asgari ücretli durumuna geldiğine dikkat çeken Irgat, asgari ücret artışı gerekçe yapılarak da çalışanların işsizlikle, kayıt dışı istihdamla tehdit edilmesinin çıkar yol olmadığını dile getirdi.
Temsilciler taleplerini dile getirerek toplantıyı sonlandırdı. Asgari Ücret Komisyonu bir sonraki toplantısını 10 Aralık’ta Türk-İş Genel Merkezi’nde yapacak.
KIDEM TAZMİNATI HEDEFTE
TİSK Yönetim Kurulu Gözlemci Üyesi Metin Demir, “Aldığımız duyumlara, bilgilere göre hükümetimiz taşın altına elii koyacağını söylemiş. Dünyadaki vergi yükü açısından iş dünyasının yükünü OECD ortalamasına çekebilirsek, sigortadan işçi iş veren payıyla ilgili değişiklik yapabilirsek bizim açımızdan 1300 lira olmasında sıkıntı yok. 2023 hedeflerine birlikte ulaşacağız. Rekabet koşullarımız düzeltilmeli. Burada sadece Asgari ücreti belirlemiyoruz. Asgari ücret hayatın pek çok alanını etkiliyor. Kıdem tazminatı açısından şunu söylemek isterim; 2016 1 Ocak’ta 123 milyar lira olan potansiyel kıdem yükü 160 milyara yaklaşıyor. Bu yüklerden sadece biri. Yüzde 30 oranı ciddi bir oran yüzde 8 düşünülebilir ama yüzde 30 ciddi bir oran. Hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız.”
PATRONLAR İŞSİZLİK FONUNA GÖZ DİKTİ
İşveren Heyeti Başkanı Metin Demir ise asgari ücrete yapılacak 300 TL’lik bir zammın işsizlikten, ihracatın gerilemesine, enflasyonun yükselmesine kadar etkilerini sıralayarak bir felaket senaryosu çizdi. Şu talepleri sıraladı:
* İşçi ve işverenden devlete yapılan vergi ve sigorta primi kesintilerinin azaltılsın
* Enflasyon yüzde 8 iken asgari ücrete yapılacak yüzde 30’luk ani bir artış tüm ücretleri yükseltecek. Yüzde 8’lik enflasyona karşılık gelen tutar hariç ortaya çıkacak maliyetin Hazine veya İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılansın.
* Ortaya çıkacak domino etkisi ve zincirleme reaksiyon sonucu istihdam azalacak, artacak, ihracat gerileyecek, enflasyon yükselecek, kayıt dışı büyüyecek ve üretimin bir kısmı yurt dışına kayacaktır.
DİSK BAŞKANI KANİ BEKO: 1.900 TL ÖNERDİK
Türkiye’de açlık sınırının 1393 TL, yoksulluk sınırının 4403 TL olduğuna dikkat çeken
DİSK Başkanı Kani Beko, “Söz konusu rakamların yanı sıra büyüme oranlarının ücretlere yansıması ve Cumhurbaşkanlığı bütçesine yapılan zam dikkate alındığında asgari ücret en az 1.900 lira olmalıdır” dedi.
Beko, “Milli gelir artışı 1978’den bu yana %400, kişi başına milli gelir %239 artarken brüt asgari ücret reel olarak yüzde 17 arttı” diyerek asgari ücretin aynı oranda artmış olması halinde 2015’te brüt 2.142 lira olacağına dikkat çekti.