Genel Merkez

ATILAN İŞÇİLER GERİ ALINSIN, SENDİKALI ÇALIŞMAK ANAYASAL BİR HAKTIR

139841924594869206

Sendikamızın örgütlenme faaliyetini sürdürdüğü, İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu olan Dostcam fabrikasında, sendikamıza üye 1 işçi arkadaşımız işten atılmıştır. Sendikal örgütlülüğü kırmak üzere işveren tarafından yapılan bu hamleye karşı işçi arkadaşlarımız fiili-meşru haklarını kullanarak üretimi durdurdu. Bunun üzerine işveren yüze yakın üyemizin işine son verdiğini açıkladı.
Şunu belirtmek isteriz ki, Anayasanın 51. maddesi tüm işçilere, ekonomik, sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek amacıyla, kimseden izin almaksızın sendikaya üye olma hak ve özgürlüğünü tanımaktadır. Bu hak ve özgürlük, kimseden izin almadan sendikaya üye olma hakkının yanında, hangi sendikaya üye olunacağının da işçinin serbest iradesiyle seçme hakkını da içermektedir. İşverenin, işçilerin sendikaya üye olmalarını engellemesi Anayasal bir hakkın engellenmesi, kanunlara ve imzalanan uluslararası sözleşmelere aykırıdır. İşverenin sendika karşıtı aldığı bu tutum aynı zamanda iş barışını bozmaktadır.
Sendikamıza üye Şenel Kınık isimli işçi arkadaşımızın “performans düşüklüğü” iddiasıyla işten atılmasının hiçbir gerçekçiliği yoktur. 3 aydır bir sıkıntı olmadan fabrikada çalışan arkadaşımız, sendikamızın çoğunluğu sağlaması ve bunun duyulması ile birlikte işten çıkarılmıştır. İşverenin, tüm işçileri tazminatsız işten attığını açıklaması tamamen direnişimizi bölmeye ve göz korkutmaya yöneliktir. Fakat biz bu oyuna gelmeyeceğiz çünkü Dostcam işçisi ekmekleri için onurlu bir direniş gerçekleştirmektedir.
Fabrika içinde ve dışında direnişte olan işçi arkadaşlarımız kararlı bir şekilde mücadelelerine devam etmektedir. İşten atma kararı geri alınana ve sendikal örgütlülük tanınana kadar mücadelemiz sürecektir.
SENDİKALI İŞÇİ İSTEMİYORLAR

Sendikamızın örgütlenmiş olduğu, İzmir’de bulunan Dostcam Sanayi ve Ticaret A.Ş. İsimli İşletmede bir üyemizin işten atılması üzerine 1Nisan da işyerinde üretimi durdurmak zorunda kaldık. İşveren, işçilerin sendikaya üye olduklarını ve bir Toplu İş Sözleşmesi taslağı hazırladıklarını öğrendiği anda tehditler savurma başlamış ve kararlılığını kanıtlamak adına böyle bir atmıştır.

Çünkü bu işyerinde ve tüm ülkede emek çok ucuzdur ve ucuz kalması istemektedir. Sendikal hak ve özgürlükler sadece kağıt üzerindedir ve öyle kalması istenmektedir. Sendika da örgütlendiği için işçileri cezalandırmanın işverene ağır yaptırımları yoktur hatta destek vardır. Çünkü işçilerin borç içinde zor şartlarda yaşadığını ve fazla direnecek güçleri olmadığını düşünürler.

Ancak İşçilerimiz açlık sınırında ücretlere ve ağır çalışma koşulları altında yaşamlarını sürdürüyorlar. Üyelerimize ölümü gösterip hastalığa razı olmalarını söylüyor işveren. Sendika dan vazgeçmezler ise tüm işçileri tazminatsız atacağını söylüyor. İşçilerimiz de onlara diyor ki; Bizim kaybedecek bir şeyimiz yoktur. İşimiz Ekmeğimiz ve Özgürlüğümüz için sonuna kadar direneceğiz. Sendikal örgütlenmemize saygı göstermenizi istiyoruz. Baskı ve engelleriniz bizleri yıldıramaz. Sınıf dayanışması ile göründüğünden daha güçlü ve kararlı bir direniş sizi bekliyor. Yaşasın sınıf Dayanışması.

Bir yanıt yazın