KADIN DERNEĞİNDEN SERAPOOL’E MORAL GECESİ
Pendik Kadın Dayanışma Derneği Sendikamızda örgütlendikleri için işten atılan ve 2 aydır direnişte olan SeraPool işçileriyle dayanışma gecesi düzenledi.
Pendik Kavakpınar’da bulunan Murat Düğün Salonu’nda yapılan etkinliğe Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Divan işçileri, Kimberly Clark işçileri, Arçelik LG işçileri, Cam Keramik-İş Genel Başkanı Birol Sarıkaş, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Gıda-İş Marmara Bölge Temsilcisi İbrahim Kızılyer ile Emek Partisi, HDP, CHP Pendik ilçe yöneticileri katıldı. Slayt gösterimi ile başlayan etkinlikte Pendik Kadın Dayanışma evi ile işçilerin hazırladığı ve oynadığı tiyatro gösterimini sergiledi. Yapılan kermesle dayanışmanın büyütüldüğü etkinlikte konuşan Pendik Kadın Dayanışma Evi Başkanı Gül Toprak, “2 aydır direnen SeraPool işçilerinin büyük bir çoğunluğu kadın. Bizler biliyoruz ki kadınların olduğu her alanda mücadele zaferle sonuçlanacaktır. Çünkü geçmiş deneyimlerden bunu öğrendik, öğrenmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Serapool işçilerinin tüm işçiler için mücadele verdiğini belirten Toprak, Herkesi SeraPool işçilerinin mücadelesini büyütmeye çağırdı. Daha sonra söz alan SeraPool işçisi Filiz Ağaoğlu, Pendik Kadın Dayanışma evine teşekkür ederek, “Bizi çocuklarımızla tehdit ettiler ve bizim korkup geri adım atacağımızı düşündüler. Ancak şunu bilin ki vazgeçmek yok direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
BU SAVAŞ İŞÇİLERİN ÇIKARINA DEĞİL
“Savaşa hayır, yaşasın halkların kardeşliği” gibi savaş karşıtı pankartların yer aldığı etkinlikte konuşan HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Türkiye’de işçilerin yaşadığı sorunların aynı olduğuna ve sendikalaşabilen, toplusözleşme imzalayabilen işçi sayısının azlığına dikkat çekti.
“Sendikaları çoğu kez onları yalnız bırakıyor, patronla ele ele, gönül gönüle işçiyle kolaylıkla satabiliyor” diye Tüzel, şöyle devam etti: “Sizinde örgütlü olduğunuz Cam Keramik-İş geçtiğimiz günlerde yönetime sizden de birilerini seçti. Sendikanın tüzüğünü işçilerin sendikası olacak şekilde yeniledi. Bu önemli. Sığınacağımız şey ne bu yasalar ne bu düzenin mahkemeleri. Bu nedenle işçinin emeğini, hakkını, özgürlüğünü teslim edecek bir mücadeleye ihtiyacımız var” dedi. Sadece fabrikayla sınırlı bir mücadelenin kazanım sağlamayacağına dikkat çeken Tüzel, Türkiye’nin içerisine sokulduğu savaş ortamını hatırlatarak, “İstediklerini elde edemeyen AKP, kanlı bir savaşı başlatmıştır. Oluşan savaş ortamı işçilerin ve halklarımızın çıkarına değildir. Bu savaş bizim, işçilerin emekçilerin savaşı değildir. İşçilerin emekçilerin çocuklarını kaybedeceği bir savaş hiç değildir” dedi.