SERAPOOL İŞÇİSİ KAZANDI
Direnişte 200 günü deviren Serapool işçileri, işverenin sendikamız ve 8 işçi arkadaşımız için açtığı yasa dışı grev davasını kazandı. İstanbul Anadolu Adliyesi 1. iş mahmekemesi işverenin ‘yasa dışı grev’ iddasını haksız buldu. işçilerimiz mahkeme kararını birbirlerine sarılarak ve sloganlarla kutladı. Bazı üyelerimiz gözyaşlarını tutamadı. Karar işçi sınıfımızın fiili ve meşru mücadeleye yöneldiği bu dönemde tarihi ve emsal niteliğindedir. Bu kararla birlikte işe iade davalarının da hızla sonuçlanmasını bekliyoruz.
Duruşma öncesi DİSK genel başkanı Kani Beko’ nun da katıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Sendikamız genel başkanı Birol Sarıkaş açıklamada şunları söyledi;
İstanbul Pendik’ te kurulu bulunan SeraPool fabrikasında Cam Keramik-İş Sendikası olarak üyelerimizle birlikte 197. Gününde direnişimize kararlı bir şekilde devam ediyoruz. İşyeri önündeki bekleyişimizle birlikte hukuki mücadelemizi de sürdürüyoruz. Yasalara göre 4 ayda tamamlanması gereken işe iade davaları çok daha uzun bir zamana yayılarak işçilerin ekmek davasına bir de hukuk tarafından darbe vuruluyor. Ancak önemli ekonomik sıkıntılarla boğuşan işçilerimiz büyük bir sabırla ve kazanacaklarına olan inancıyla mücadelesini sürdürüyor.
SeraPool işçileri ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere isyan ederek artık yeter bu böyle gitmez diyerek kendi aralarında birliklerini sağladılar ve sendikamızda örgütlenmeye başladılar. Bu hak işçilere emekçilere tanınmış anayasal bir haktır ve bunu kullanmak üzere harekete geçen SeraPool işçisinin de başına Türkiye’deki diğer sınıf kardeşlerinin başına gelen oldu ve işten atıldılar. Sözde yasalar işçinin örgütlenmesinin önü açıyor fakat pratiğe baktığımızda bu yasaların tamamen patronların, zenginlerin işine yaradığını görüyoruz. Bu kirli düzene dur demenin yolu ise güzel ülkemizde işçilerin birliğini sağlamaktan geçiyor. Ülkenin dört bir yanında işçiler emekçiler diline, dinine, mezhebine bakılmadan ağır sömürü koşulları altında çalıştırılıyor ve kölece bir yaşam önlerine konuluyor. İşte SeraPool işçisi önlerine konan bu kötü koşulları kabul etmeyerek meşruiyetini ve gücünü birliğinden alarak örgütlenme özgürlüğünü kullandı. Bugün görülmekte olan ve İşverenin yasa dışı grev diye nitelediği eylemimiz, anaların ak sütü kadar helal, haklı ve meşrudur. Asıl haklarını aramak için eylem yapan ve anayasal haklarına uygun şekilde demokratik ve barışçıl tepkilerini gösteren işçileri işten atmak suçtur. İşte bugün mahkemenin bu yönde karar vermesini umuyor ve bekliyoruz.
Değerli basın emekçileri bu 197 günde SeraPool işçisi tüm zorluklara göğüs gerdi ve onuruyla direnişine sahip çıkıyor. Şimdi soruyoruz; bu ülkede işçiler, emekçiler örgütlenmeden ve işverenin karşısına toplu halde çıkmadan haklarını alabilir mi? İşverenlerin zulmü karşısında üretimden gelen gücünü yani tek silahı olan grev hakkını kullanmadan ekmeğini büyütebilir mi? Ve yine soruyoruz; bu ülkede hukuk işçilerden yana mı değil mi?
Haklı olduğumuzu biliyoruz ve Üyelerimizle birlikte mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Buradan SeraPool patronuna çağrımızı bir kez daha yinelemek istiyoruz. Bizler çalışmaktan, üretmekten yanayız. Gelin işçilerin toplu pazarlık hakkına saygı gösterin, gelin attığınız işçileri geri işe alın ve sözleşme masasına oturun ve bu meseleyi barışçıl bir şekilde çözelim. Bu kölece çalışma şartları daha fazla sürdürülemez. Aksi durumda direnişimiz sonuna kadar sürecek.